Cağan Irmak‘ın bütün filmlerini izledim, “Babam ve Oğlum”, “Ulak”, “Mustafa Hakkında Herşey”, hepsi bir birinden güzel filimlerdi .Bir kac ay öncesinden “Dedemin İnsanları” filmini görünce bununda aynı güzellikte bir flim olacağından emindim.
Bügün gittik işte filme.. Filme başlamadan önce arada bize birşeyler satmaya çalışan sinema görevlisinin “mısır bedava” diyerek insanları yemesi çok iyiydi 😀 sonra çevirip 3 lira, ardından benim arkalardan bağırarak şişe dahil mi demem? Ve tüm salonun kahkahayı basması beni utandırdır açıkçası 🙂
Gelelim filme;
Çağan Irmak bu sefer çok ağlatmıyor ama düşündürüyor.Gülmek, hüzünlenmek ve sistemin götürdüklerine kızmak istiyorsanız,
Dede torununu küfrede küfrede seviyor,ders vere vere seviyor. İçine insan sevgisi aşılamak oluyor tek hedefi. Alıyor kumaşçı dükkanına çırak diye hem anlatıyor hem ağlatıyor.
Çağan Irmak bu filiminde de yeni bir oyuncu çoçuk keşfetmiş.
ozan karakterini canlandıran muhteşem bir performans sergiliyor filmde.Karnesinde “arkadaşlarıyla ilişki” notunun pekiyi geldiğini görünce yüzünün aldığı ifade o kadar gerçekti ki, çok duygulandım.oldukça doğal hareketleri ve mimikleriyle kendisine hayran bıraktı. yolu açık olsun.
bu filmi izledikten sonra hala milliyetçilik,etnik kökencilik,etnisitecilik gibi abuk işlere giren varsa bi s*ktirsin gitsin.bu kadar ayrışmanın yaşandığı günümüzde bu film bir tokattır!
izlerken yakalamanız gereken ince detaylar var.
meselaa;
*Ozan büyüyor Yunanistana gidiyor.Türk olduğunu söylediğinde her kapı açılıyor,ikramsız göndermiyorlar. Ee tabi çoçuk kahve içmekten gına geliyor.
*Ozan dedesine dükkanı neden kapatmadığını soruyor. Dedesi de oğlen vakti dükkanı kapatmak müsteriye esnafa ayıplığını bahsediyor
*metafor ne? sorusuna tabloyla çok güzel açıklıyor.
ya denize attığı şişelere ne demeli..
kısaca gidin izleyin derim…
Henüz yorum yapılmamış